28 Mart 2022 Pazartesi

Vergi Vererek Kazanıyoruz

 Vergi Vererek Kazanıyoruz

* Siz vergi ödüyor musunuz? Cevabınız evet ise nasıl?

Gelir elde eden, ticaret yapan kişi ve kurumlar vergi öder. Biz(çocuklar) alışveriş yaptığımızda KDV(katma değer vergisi) de ödemiş oluyoruz. Satıcıya verdiğimiz ücretin bir kısmı vergi olarak kesilip, devlet bütçesine aktarılıyor.

* Alışveriş sonunda neden fiş almalıyız?

Fiş almaz isek ödediğimiz ücretin tamamı satıcının kasasında kalıyor, devlet bütçesine vergi aktarılmıyor. sosyal bilgiler

* Vergi nedir? Başlıca vergi çeşitleri nelerdir?

Devletin yasalara göre, vatandaşlarından doğrudan ve dolaylı olarak(satın alınan mal/hizmet bedeline eklenerek) topladığı paraya vergi denir.

Vergiler ödeme şekillerine göre dolaysız ve dolaylı vergiler olarak ikiye ayrılmaktadır. Dolaysız vergileri; gelir ve servet üzerinden alınan vergilerdir; Gelir vergisi, kurumlar vergisi, , emlak vergisi, motorlu taşıtlar vergisi….

Dolaylı vergiler ise satın aldığımız ürünlerden alınan vergilerdir; KDV, ÖTV, ÖİV

* Neden vergi vermeliyiz?

Vergilerimizi tam ve zamanında vermeliyiz. Devlet topladığı vergileri yine kamu hizmetleri için kullanır(okul, hastane, yol, karakol, çocuk parkı… yapar, topluma hizmet sunan memurlarına (polis, öğretmen, doktor, hakim…) maaş öder. Verdiğimiz vergiler sayesinde ülkemizi geliştirecek ve kalkındıracak yeni projeler(Ör; Marmaray) ortaya çıkacaktır.

bir vatandaşlık görevidir. Vergi gelirleri yükseldikçe topluma verilen hizmet kalitesi de yükselir.

Vergi alma hakkı yalnızca devlete aittir.

Ülkemizde de vergi mükellefi olan her vatandaştan gelirine göre vergi alınmaktadır.

▲ Herkesten eşit miktarda vergi alınır.(….)

▲ Vergi vererek, ülkemizin kalkınmasına katkıda bulunmuş oluruz.(…..)

Nitelikli İnsan → Güçlü Türkiye

Nitelikli insan, bir iş kolunda yetenek ve istekleri doğrultusunda eğitim almış, mesleğinde uzman olan insandır. Nitelikli insana: bir bilim insanını ya da bir oto tamircisini ya da bir kuaförü örnek verebiliriz. Bu kişiler ya okulda ya da usta çırak ilişkisi içerisinde yetiştirilirler.

Bir ülkede nitelikli eleman sayısının fazlalığı eğitimin gelişmesi ile doğrudan ilişkilidir. Bu insanlar sadece yaptıkları işin okulunda eğitim almakla yetinmezler, devamlı bir araştırma ve kendini geliştirme telaşı içerisindedirler. Meslekleriyle ilgili farklı eğitimlere, toplantılara, ulusal ya da uluslararası fuarlara katılarak bilgilerini ve tecrübelerini daima artırırlar. Yani yeniliklere açık kişilerdir.

* Bir ülke için nitelikli elemanlara sahip olmanın önemi nedir?

Nitelikli insan gücü, ülkenin ekonomi, eğitim, sağlık… her alanda gelişmesine-kalkınmasına büyük katkı sağlar. Ülke kaynaklarını(madenler, topraklar…) en verimli şekilde değerlendirilmesini sağlar, kullanılmayan kaynakları kullanarak, üretimde artış yaşanmasını sağlarlar, ülke ihracatının artmasını sağlarlar.

Nitelikli insan, ilgi ve yeteneklerine uygun mesleği seçip, mesleğinin gerektirdiği eğitimi almıştır. Bu açıdan işini severek ve ustalıkla yapar.

*Nitelikli elemanın mesleğini severek ve ustalıkla yapması avantajları neler olabilir?

Mesleğini ustalıkla yaptığından zamandan, emekten, enerjiden ve malzemeden tasarruf eder.

Nitelikli insanlar aynı zamanda girişimci ruha sahiptirler. Gerektiğinde risk almayı bilip yeni projeler, iş alanları üretirler.

Girişimcinin sahip olduğu özellikler nelerdir?

- Risk alır, cesurdur

- iyi gözlemcidir, fırsatları görür ve değerlendirir

- yeniliklere açıktır

- geniş hayal gücüne sahiptir

- kendine güvenir, çevresine güven verir

- İletişim-sosyal becerileri gelişmiştir

- Kararlı, sabırlı ve çalışkandır

- kaynakları doğru ve verimli şekilde kullanır

- hızlı düşünür, pratik zekâya sahiptir

Metrobüs İstasyonlarına Enerji Veren Elektrik Türbini.mp4

DK s.19’deki etkinlik üzerine yapılacak

Mesleğimi Seçiyorum

* Buna göre meslek seçiminde nelere dikkat

edilmelidir?

İlgi duyduğumuz-sevdiğimiz bir iş olmasına,

yeteneklerimizin ve kişilik özelliklerimizin o

mesleğe uygun olmasına, mesleğin gerektirdiği

eğitimi almaya

Hayvanları seven bir kişi veteriner olabilir. Yardım

etmeyi seven bir kişi de hemşire, psikolog… Olabilir.

Doktor olmak isteyen biri çabuk telaşlanan-heyecanlı

biri olmamalı soğukkanlı olmalıdır.

Seçtiği mesleğin gerektirdiği becerilere sahip

olmayan bireyler o meslekte başarılı olamayabilir.

Örneğin, futbol yeteneği olmayan birinin, futbolu

sevmesine rağmen iyi bir oyuncu olamaması, ikna

kabiliyeti yüksek bir kişi avukat, politikacı olabilir. Hızlı

koşamayan birinin de atlet olmasını bekleyemeyiz.

* Yukarıdaki gazete haberi meslek seçimi ile ilgili neyin

önemini kanıtlamaktadır?

Meslek seçerken, o meslekle ilgili iş bulma imkânlarını

ve gelecekte mesleğin önemini-geçerliliğini koruyup

koruyamayacağını dikkate almalıyız.

Kişi, en iyi yapabileceğini düşündüğü mesleği

seçmelidir. Kendine uygun olan mesleği seçen birey,

işini severek yapar, mesleğinde ilerler ve işini yaparken

daha üretken olur.

Meslek seçiminde, akademik(ders) başarısı

önemlidir, mesleklere göre bazı derslerde başarılı

olmak gerekir. Ör; mühendis olmak için …………….

ve ………….. derslerinde,

turist rehberi olmak isteyen bir kişi ………… dersinde,

yazar-gazeteci olmak isteyen bir kişi ……………….

dersinde başarılı olmalıdır.

Her mesleğin belli bir eğitim süreci

bulunmaktadır. Meslek seçimi daha çok

ortaöğretim(lise) yıllarında şekillenmeye

başlamaktadır. Ülkemizdeki ortaöğretim

kurumlarını şu şekilde sınıflandırabiliriz:

Ortaöğretimi bitiren bir kişinin tercih ettiği

üniversite meslek seçiminde etkilidir. Örneğin

doktor olmak isteyenler tıp fakültesini, avukat olmak

isteyenler hukuk fakültesini, öğretmen olmak isteyenler

de eğitim fakültesini başarıyla tamamlamalıdır.

1-) “İnsanların geçimlerini sağlayabilmek için

uğraştıkları işe: meslek denir. Bir kişinin mesleğinde

başarısı, mesleğini severek yapmasıyla ilişkilidir.”

Buna göre bir kişinin mesleğinde başarısında,

aşağıdakilerden hangisi daha belirleyicidir?

a) Mesleğini seçerken ailesinin isteklerini göz önünde

bulundurması

b) Mesleğini seçerken mesleğinin sağlayacağı kazancı

önceden bilmesi

c) Seçtiği mesleğin kendi ilgi ve yeteneklerine uygun

olması

d) Mesleğin popüler olması


26 Ocak 2022 Çarşamba

2. ÜNİTE: MİLLİ UYANIŞ: BAĞIMSIZLIK YOLUNDA ATILAN ADIMLAR

 2. ÜNİTE: MİLLİ UYANIŞ: BAĞIMSIZLIK YOLUNDA ATILAN ADIMLAR

İSTİKLAL YOLCULUĞU (2. Ünite 5. Kazanım)

SAMSUN'A ÇIKIŞ:

İstanbul Hükümeti Rumlarla Türkler arasındaki olayları incelemek için Mustafa Kemal'in 9. Ordu Müfettişi olarak Samsun'a gönderdi. Mustafa Kemal'in amacı, Anadolu'ya geçip milli mücadeleyi başlatmaktı.

HAVZA GENELGESİ (28 Mayıs 1919)İşgalcilere karşı protestolar yapılacaktır.

İtilaf devletlerine ve İstanbul Hükümetine uyarıcı telgraflar çekilecektir.

Yapılan mitinglerle halkın işgale karşı birlik olması sağlanacak.

Milli cemiyetlerin etkinliği arttıracaktır. Havza Genelgesi'nin Önemi: Bu genelge milli mücadele ile ilgili ilk belgedir ve ilk kez işgallere karşı çıkılmıştır. Sosyal Bilgiler

AMASYA GENELGESİ (22 Haziran 1919):

1. madde yorumu: Kurtuluş Savaşı'nın gerekçesi belirtilmiştir.

2. madde yorumu: Kurtuluş Savaşı'nın gerekçesi belirtilmiştir.

3. madde yorumu: Kurtuluş Savaşı'nın amacı ve yöntemi belirtilmiştir.

4. madde yorumu: İlk defa milli bir kurulun varlığından bahsedilmiştir.

6. madde yorumu: Milli mücadele taraftarı kişilerin seçilmesine çalışılmıştır.

7. madde yorumu: İstanbul Hükümeti'nin ve itilaf devletlerinin Sivas kongresini engellemeye yönelik faaliyetlerine karşı önlem alınmıştır.

Amasya Genelgesi'nin Önemi:

Kurtuluş Savaşı'nın amacı yöntemi ve gerekçesi belirtmiştir.

Kurtuluş Savaşı için atılan ilk önemli adımdır.

İlk defa millet egemenliğinden bahsedilmiştir.

İlk defa İstanbul Hükümeti'nin görevini yapamadığından ve milli bir kurulun varlığından bahsedilmiştir.

BİLGİ NOTU: Mustafa Kemal, Erzurum Kongresi öncesi askeri ve resmi görevinden istifa etmiştir.

ERZURUM KONGRESİ (23 Temmuz-7 Ağustos 1919):

Doğu Anadolu Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti tarafından kongre yapılmıştır. Amaç, doğuda Ermeni devletinin kurulmasını önlemekti.

1. madde yorumu: Türklerin çoğunlukta olduğu yerler ifade edilerek vatanın bölünmezliği vurgulandı.

2. madde yorumu: İşgallere karşı direniş hareketlerinin birleştirilmesi amaçlandı.

3. madde yorumu: İstanbul Hükümeti'nin teslimiyetçi politikasına karşı çıkılmıştır.

4. madde yorumu: Milli bağımsızlık ve millet egemenliği amaçlanmıştır.

5. madde yorumu: Azınlıkların bağımsız devlet kurmalarına karşı çıkılmıştır.

6. madde yorumu: Tek şart tam bağımsızlıktır.

7. madde yorumu: Halkın yönetim üzerindeki etkinliğinin artırılması amaçlanmıştır.

Erzurum Kongresi'nin Önemi:

Toplanış amacı bölgesel, aldığı kararlar ulusal bir kongredir.

9 kişiden oluşan Temsil Heyeti seçilmiş, başkanı Mustafa Kemal olmuştur.

İlk kez milli sınırlardan bahsedilmiştir. Sosyal Bilgiler

İlk kez manda ve himaye reddedilmiştir.

Azınlıklara yeni haklar verilemeyeceği belirtilmiştir.

SİVAS KONGRESİ (4-11 Eylül 1919):

Erzurum Kongresi kararları bazı değişiklikler ile kabul edildi.

Manda ve himaye kesin olarak reddedildi.

Milli cemiyetler, “Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti” adıyla birleştirildi.

Temsil Heyeti sayısı 9’dan 15’e çıkarıldı.

Sivas Kongresi'nin Önemi:

 Toplanış amacı ve aldığı kararlar bakımından ulusaldır.

 Manda ve himaye kesin olarak reddedilmiştir.

 Milli cemiyetler “Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti” adıyla birleştirilerek milli mücadelenin tek merkezden yönetilmesi amaçlanmıştır.

 İrade-i Milliye adıyla Sivas Kongresi kararlarını duyurmak için gazete çıkarıldı.

 Ali Fuat Paşa, Batı Cephesi Komutanlığına atandı, bu durum temsil heyetinin hükümet gibi yürütme yetkisini kullandığını gösterir.

AMASYA GÖRÜŞMELERİ (20-22 Ekim 1919):

İstanbul Hükümeti adına Bahriye Naziri Salih Paşa, Temsil Heyeti adına Mustafa Kemal arasında imzalandı.

1- İstanbul Hükümeti Sivas Kongresini kabul edecekti.

2- İtilaf devletleri ile görüşülürken Temsil Heyetinin fikri alınacaktı.

3- Osmanlı Mebusan Meclisi açılacaktı. (İstanbul'da değil Anadolu ve güvenli bir yerinde)

Amasya Görüşmelerinin Önemi:

İstanbul Hükümeti Temsil Heyetini resmen kabul etti.

Alınan kararlardan sadece Mebusan Meclisi'nin açılması uygulandı.

MİLLİ MÜCADELE’NİN SESİ OLAN ÇALIŞMALAR

İrade-i Milliye Gazetesi: Mustafa Kemal, Sivas Kongresi’nde alınan kararları halka duyurmak, içte ve dışta kamuoyu oluşturmak için bir gazete çıkarılmasını istedi. Millî Mücadele’nin ilk yayın organı olan İrade-i Millîye gazetesi bu düşünceden doğdu.

Mustafa kemal İrade-i Milliye gazetesi için “Benim Gazetem” demiştir.

Hâkimiyet-i Millîye Gazetesi: Mustafa Kemal Ankara’ya gittikten sonra Hâkimiyet-i Millîye adıyla yeni bir gazete çıkardı. Hâkimiyet-i Millîye gazetesi Millî Mücadele’nin resmî yayın organı oldu.

Anadolu Ajansı (AA): Millî Mücadele’yi içte ve dışta savunmak, bazı çevrelerin yürüttüğü yalan haberlere karşı halka gerçekleri anlatmak için 6 Nisan 1920'de Anadolu Ajansı kuruldu.

BİR MİLLETİN YEMİNİ: MISAKIMILLÎ (2. Ünite 6. Kazanım)

TEMSİL HEYETİNİN ANKARA'YA GELMESİ (27 Aralık 1919) 

Temsil Heyetinin Ankara'yı Seçme Nedenleri:

 Batı Cephesi'ne yakın olması. 

 İstanbul'a yakın olması. mediterranean foods

 Ankara'nın işgal edilmemiş olması.

 Demiryolu ve karayolunun kesişim noktasında olması.

 Şehrin güvenli konumda olması.

 Ankaralıların milli mücadeleye destek vermesi.

MİSAKI MİLLİ (28 OCAK 1920)

Toplantının amacı: Osmanlı'nın İtilaf devletleri ile yapacağı barış şartlarının Türk halkının kabul edileceği şekilde ortaya koymak.

Toplantı kararları: Misakı Milli'nin kabul edilmesi sağlandı.

Maddelerin Özellikleri:

1. madde yorumu: Milli sınırlar çizilerek ülke bütünlüğü vurgulanmıştır.

3. 4. maddeler yorumu: Çoğunluğun Türk olmasına güvenilmiştir.

6. madde yorumu: Devletler arasında eşitlik ilkesi sağlanmıştır.

7. madde yorumu: Kapitülasyonlar kaldırılmıştır.

Misakı Milli'nin Önemi:

İtilaf devletleri ile yapılacak barışın esasları dünyaya duyurulmuştur.

Vatanın sınırları çizilerek parçalanamayacağı vurgulanmıştır.

Ulusal Egemenlik ve bağımsızlığın önemi belirtilmiştir.

İSTANBUL'UN İŞGALİ : (16 Mart 1920)

Başta İngilizler olmak üzere İtilaf Devletleri, Misakımillî kararlarının geri alınması için Ali Rıza

Paşa Hükûmetine baskı yaptılar. Bunun üzerine Ali Rıza Paşa 3 Mart 1920’de istifa etti. Bununla yetinmeyen İtilaf Devletleri 16 Mart 1920’de İstanbul’u resmen işgal ettiler. Türk milletine gözdağı vermeyi hedeflemişlerdi. Buna rağmen Türk milleti baskılara boyun eğmedi ve Millî Mücadele’ye desteğini artırarak bağımsızlık yolundaki azim ve kararlılığını ortaya koydu. İstanbul’un işgali, Anadolu’da büyük tepkiyle karşılandı.

Mustafa Kemal’in İstanbul’un İşgaline karşı aldığı önlemler:

İstanbul ile haberleşme kesildi.

İşgalin Anadolu’ya yayılmasını engellemek için Geyve-Ulukışla demir yolu tahrip edildi.

İstanbul’da tutuklanan Türk subaylara karşılık Anadolu’daki bazı İtilaf Devleti subayları tutuklandı.

Ulusal Egemenlik: Devletin gücü olan egemenliğin doğrudan ulusa ait olmasıdır. TBMM'nin açılması ulusal egemenlik ile ilgilidir.

Tam Bağımsızlık: Siyasi, ekonomik, hukuki, kültürel ve tüm alanlarda özgürlük ve egemenliktir. Misakı Milli'nin ilanı tam bağımsızlıkla ilgilidir.

TBMM'NİN AÇILMASI (23 Nisan 1920)

TBMM Yasama ve yürütme yetkisine sahiptir. (Yasama, yürütme yargı yetkisinin tek kurumda toplanması güçler birliği ilkesi denir. Bu ilkenin amacı olağanüstü koşullarda hızlı karar almak ve uygulamaktır.)

Meclis başkanı hükümetin de başkanıdır. Meclis Hükümet Sistemi ile çalışıldığı için bu hükümete TBMM hükümeti adı verilmiştir.

BİLGİ NOTU: TBMM'nin açılması ile temsil heyetinin görevi sona ermiştir. Amasya Görüşmeleri Misakı Milli İstanbul'un işgali TBMM'nin açılması

BÜYÜK MİLLET MECLİSİNE KARŞI ÇIKARILAN AYAKLANMALAR (2. Ünite 7. Kazanım)

Kuvay-ı İnzibatiye (Padişah Ordusu): Kuvay-ı Milliye’yi engellemek, Kuvayi Milliye’ye karşı ayaklanmaları desteklemek için padişah tarafından kurulan orduya denir.

TBMM'YE KARŞI AYAKLANMALAR NEDENLERİ:

Azınlıkların devlet