20 Nisan 2008 Pazar

Soruları hızlı okuyup anlama

Soruları hızlı okuma ve anlama kılavuzu
Sürekli yaptığımız şey ne ise, biz oyuz.
O zaman mükemmellik bir eylem değil,
bir alışkanlıktır.
Aristoteles
Öğrenci Seçme Sınavı tek oturumda yapılan ve 180 soru için 195 dakika verilen bir sınavdır. Sınav bir yanıyla öğrencinin anlama ve yorumlama gücünü ölçerken diğer yanıyla da bu soruların belirli bir zaman dilimi içerisinde yanıtlanması esasına dayanmaktadır. Burada dikkatimizi çeken vurgulardan biri de zamandır. Birçok öğrenci sınavdan çıktıktan sonra “Soruların hepsini okuyacak kadar zamanım olmadı.”, “Soruları yavaş çözdüğüm için birçok soruyu boş bırakmak zorunda kaldım.” demektedir. Birçok faktörün yanı sıra 180 sorunun 195 dakika içerisinde yapılamamasının nedenlerinden biri de “yavaş okuma”dır.
Bu yazımızda yavaş okumayı etkileyen faktörleri, farklı okuma amaçlarına göre okuma hızlarını ve okuma hızını artırmak için neler yapılabileceğini gözden geçireceğiz.
Kaplumbağa hızında okumak
Okurken dikkatin dağılması, okunan metnin ya da sorunun anlaşılamaması, okunduktan sonra hatırlanan miktarın son derece az olması gibi problemlerin sebeplerini hiç düşündünüz mü? Bu problemlerin temel nedenlerinden bir tanesi yavaş okumadır. Sebebini ise şöyle açıklayabiliriz?
Okuma yaparken bilgilerin kısa bir süreliğine hafızada tutulduğu kısa süreli belleği kullanırız. Kısa süreli bellekte bir bilgi parçasının uzun süre tutulması mümkün değildir.
Okurken cümlenin başlangıcı ile sonu arasına kısa süreli belleğin kapasitesini aşan uzun bir zaman aralığı girerse yukarıda bahsedilen problemler ortaya çıkmaktadır. Öyleki cümlenin sonuna gelindiğinde okunanları birbiriyle ilişkilendirmek ve onlara bir anlam vermek zorlaşır. Sonuçta da okunmuş, ancak anlaşılmamış metni tekrar okuma ihtiyacı hissedilir.
Yavaş okuyucunun genel özelliklerini şöyle sıralayabiliriz:

· Dakikada 100 ila 200 kelime arasında okur.
· Sabit bir hızla okur.
· Cümleyi kelime grupları halinde okumak yerine her bir kelimeyi tek tek okur.
· İçten seslendirerek okur.
· Yavaş okuduğu için kısa süreli belleğin bir bilgiyi hafızada tutma süresini aşar. Bu da unutmanın yanı sıra ilgi ve konsantrasyonun sık sık dağılmasını beraberinde getirir.
· Gözleri bir sayfada yaklaşık 500 kez sabitleşir.
· Bir satırı 8 ila 12 göz hareketinde okur.

Okuma hızının yavaş olmasının temel sebeplerinden biri yavaş okunanların daha iyi anlaşılacağı inancının olmasıdır. Hâlbuki bu yanlış bir inançtır.
Okuma bir yönüyle okunan metinden anlam çıkarmak diğer yönüyle de göz hareketleri eşliğinde gerçekleşen karmaşık bir zihinsel süreçtir. Şimdi gelin bu karmaşık zihinsel becerinin hangi süreçlerde gerçekleştiğini birlikte inceleyelim.
Okumak yedi aşamalı bir süreçtir:
Okuma 7 aşamada gerçekleşen bir süreçtir. Ancak okumada göz hareketlerinin etkisi sanıldığı kadar büyük değildir. Bu süreçlerle birlikte hangi organın (göz ya da akıl) daha büyük oranda kullanıldığını da inceleyelim.

Göz
Akıl
1. Hatırlama: İlk aşamada okumanın gerçekleşebilmesi için harflerin göz tarafından alınması ve beyin tarafından da tanınması, hatırlanması gereklidir.
X
X
2. Görme ve algılama: Harflerden yansıyan ışığın göz tarafından alınıp optik sinirler aracılığıyla beyne iletilmesidir. Bu süreçte aktif olan organ gözdür.
X

3. Ara bütünleşme: Okunan bilgilerin birbirleri arasında ilişki kurulmasıdır. Bu süreçte aktif olan ise akıldır.

X
4. Üst bütünleşme: Yeni bilgilerin analiz etme, eleştirme, reddetme, kabul etme gibi zihinsel işlemler aracılığıyla eski bilgilerin üzerinde inşa edilmesi sürecidir. Bu süreçte de aktif olan akıldır.

X
5. Kaydetme (hafızada tutma): Bilgilerin hafızada tutulması, depolanmasıdır.

X
6. Hatırlama: Depolanan bilgilerin ihtiyaç anında geri çağırılması, hatırlanmasıdır. Burada da aktif olan akıldır.

X
7. İletişim: Yorum yapma, sonuç çıkarma ve kullanma gibi zihinsel süreçleri kapsar. İhtiyaç halinde okunan bilgilerin kullanılmasıdır. Burada da zihinsel süreçler daha ağırlıktadır.

X

Yukarıda görüldüğü gibi okumada asıl etkili olan zihinsel becerilerdir. Göz zannedildiği kadar okumada etkili olan bir faktör değildir. Ancak bu süreçlerin sağlıklı bir süreçte işlemesi için temel bir öneme sahiptir. Bu yüzden zihin kadar gözün de eğitilmeye ihtiyacı vardır. Çünkü okuma hızını yavaşlatan temel faktörlerden birisi okurken yapılan göz hareketleridir. Bunu daha iyi anlamak için gözün okurken nasıl hareket ettiğini inceleyelim.
Gözler gerçekte nasıl okur?
Okurken gözlerimiz sayfa üzerinde düz bir biçimde hareket etmezler. Bunun tersine Şekil I’de gösterildiği gibi, soldan sağa doğru küçük ve düzenli sıçramalar yaparlar. Bunu bir çekirgenin sıçrayarak ilerlemesine, yoluna devam etmesine benzetebiliriz. Çekirge küçük ve düzenli sıçramalarla ilerler. O, her bir sıçramada bir duraklama noktasında durur ve daha sonra başka bir duraklama noktasına doğru harekete geçer. İşte göz de aynen böyledir. Göz, belirli bir müddet metin üzerinde hareket eder ve sonra da durur. Bilgi de işte bu duraklama anlarında algılanmaktadır. Duraklama sayısı bir bakışta ne kadar sözcük görüldüğüne bağlı olarak artmakta ya da azalmaktadır. Bir bakışta ne kadar çok sözcük görülürse duraklama sayısı da o kadar az olacaktır.


Yavaş okuyucunun sorunlarından biri de okuma süresinin çoğunu alıp götüren işte bu duraklama anlarıdır. Çünkü o, bir bakışta az sayıda sözcük görmektedir. Zira okuma hızı bir bakışta gözün ne kadar çok kelime görebildiğine bağlı olarak değişmektedir. Ne kadar az duraklar ve bu duraklamalar arasında ne kadar çok kelime görebilirsek okuma hızımız da o oranda artmaktadır.



Şekil II’de görüldüğü gibi yavaş okuyucu, kelimeleri tek tek algılamakta ve kelimeler arasında ilişki kurmakta zorlanmaktadır. Okumanın bir anlam etrafında birleşmemesi de geri dönmeleri beraberinde getirmektedir. Bu ise dikkat kaybına, motivasyonun bozulmasına, zaman kaybını beraberinde getirmektedir. Oysaki bu yanlış bir okuma davranışıdır.
Yukarıda anlatılanları daha basit bir şekilde şöyle anlatabiliriz. Çekirgeler arasında bir yarış düzenlendiğini ve 100 metrelik mesafede bulunan farklı cinsteki kurbağaları en doğru şekilde sayan çekirgenin birinci olacağını ve yarışı kazanacağını düşünelim. Ancak bu çekirgelerin yarışmayı birinci olarak bitirebilmeleri için yerine getirmeleri gereken belli kurallar vardır. Bunlar;

1. 100 metrelik mesafeyi mümkün olan en az sıçramada bitirmelidir:
2. Her sıçramada mümkün olduğunca çok sayıda kurbağayı saymalıdır:
3. Farklı cinsteki kurbağaları tanımalı ve doğru olarak söylemelidir:

Bir çekirgenin bu yarışı kazanabilmesi için göz önünde bulundurması gereken bazı şeyler vardır. Bunları yukarıda verilen kurallar ışığında inceleyelim:
1. 100 metrelik mesafeyi mümkün olan en az sıçramada bitirmelidir:
Bir çekirgenin 100 metrelik mesafeyi 100 sıçrayışta, bir diğerinin ise 200 sıçrayışta bitirdiğini düşünelim. Bir kere 200 kere sıçraması 200 kez yere inmesi ve tekrar sıçraması anlamına gelir ki bu epeyce vakit alır. Ancak 100 sıçrayışta yarışı bitiren çekirge daha az zamanda ve daha az enerjiyle yarışı tamamlamış olacaktır.
Hızlı Okuma Açısından: Aşağıda verilen şekilde de hızlı bir okuyucunun bir defada okuduğu kelime grupları gösterilmiştir. O, metni kelime grupları halinde okur. Dolayısıyla zamanı daha da kısaltmış olur. Oysaki yavaş okuyucu, hızlı okuyucunun yaptığı sıçramaların ve duraklamaların 3-4 kat daha fazlasını yapmak ve kelimeleri tek tek okumaktadır. Çok fazla duraklama yapmak bilgilerin hafıza tutulmasını zorlaştırdığı için geri dönmeler de o oranda artmaktadır (Yavaş okuyucunun yaptığı sıçrama ve duraklama sayısı yukarıda gösterilmiştir.)



Her bir duraklama ¼ saniye ile bir 1,5 saniye arasında sürmektedir. Bu duraklama sürelerine daha az zaman ayırmak okuma hızının artmasını da beraberinde getirmektedir. Hızlı okuyucunun okuma hızını arttırmasının nedenlerinden biri de, okuma hızını düşüren bu gereksiz tekrarları en aza indirmesidir. O, kelimeleri tek tek değil, gruplar halinde algılamaktadır.

2.Her sıçramada mümkün olduğunca çok sayıda kurbağayı saymalıdır:
Yarışın en az sıçramada tamamlanması birincilik için yeterli değildir. En az sıçramayla 500 kurbağayı en iyi şekilde saymalı ve doğru olarak söylemelidir. Bunun için de çekirgelerin görme açılarının geniş olması gereklidir. Öyleki aynı anda ortalama 5 tane kurbağayı sayabilmelidir.
Hızlı Okuma Açısından: Hızlı okuyucunun, bir metni okurken okuma hızını artırması bir bakışta ne kadar çok kelime gördüğüne bağlıdır. Bu ise görme alanının genişletilmesi anlamına gelmektedir. Gözün görme alanı ise takistoskobik adı verilen eğitimlerle genişletilebilmektedir.
3.Farklı cinsteki kurbağaları tanımalı ve doğru olarak söylemelidir:
Kurbağaları saymak tek başına yeterli değildir. Yarışta doğru olarak sayılması gereken 150 adet farklı cinsten kurbağa vardır. Birinci olmak isteyen çekirgenin yarışı erken bitirebilmesi için hem en az sıçramada yarışı tamamlaması, hem kurbağaları mümkün olduğunca doğru sayması hem de farklı cinsten olan kurbağaları birbirinden ayırt ederek söyleyebilmesi gereklidir.
Hızlı Okuma Açısından: Okumanın temel amacı okunan metnin anlaşılmasıdır. Bu ise kelimeler ya da kelime grupları arasında ilişki kurulabilmesiyle mümkündür. Okumada hızın tek başına bir anlamı yoktur. O, anlama hızı ile baş başa gitmelidir. Anlama oranının düşürülmesi hızlı okumanın bir amacı değildir. Zaten böylesi bir okumaya hızlı okuma da denilmemektedir.
Okuma hızını etkileyen iki temel faktör:
Aynı metin ya da kitap farklı zamanlarda farklı amaçlarla okunabilir. Bu yüzden sabit bir okuma hızından bahsetmek mümkün değildir. Okuma hızı, okuma amacına ve okunan konunun kolaylık ya da zorluğuna göre değişebildiği için siz de okurken okuma hızınızı, okuma amacınıza ve okuduğunuz konunun zorluk ya da kolaylığına göre ayarlamalısınız. Ancak unutulmaması gerekenlerden biri de okuma hızının bireylerdeki bilgi, deneyim ve anlayış düzeyiyle yakından alakalı olduğudur. Şimdi gelin okuma hızını etkileyen faktörleri inceleyelim.
1- Okuma amacı: Okuma hızı, okuyucunun bir metni hangi amaçla okuduğuna bağlı olarak değişmektedir.
a. Bazı kitaplar dikkatli okumayı ve okunan yerlerde uzun uzun düşünmeyi gerekli kılarlar. Bu yüzden bu tür okumalarda okuma hızı düşüktür.
b. Bir metni, içeriği hakkında bilgi ya da fikir edinmek için okuyabilirsiniz. Böylesi bir okumada “tam anlama” amaçlanmadığı için okuma hızı oldukça yüksektir.
c.Bazı metinler ya da kitaplar sadece eğlenmek amacıyla okunabilir. Buradaki amaç zevk almak ve hoş vakit geçirmek olduğu için hız önemli bir faktör değildir.
d.Bazı okumalar yazım hatalarını, anlatım bozukluklarını ya da dizgi yanlışlıklarını bulmaya yöneliktir.
e.Aranan bir bilgiyi bulmak için yapılan okumalarda da okuma hızı farklıdır.

2- Okunan konunun kolay ya da zor bir içeriğe sahip olması:
Farklı türden ve farklı içeriklere sahip kitapların okunma hızları aynı değildir. Örneğin akademik bir kitabın okunma hızı ile bir gazetenin, derginin okunma hızı aynı değildir. Buradaki temel farklılık metindeki ifadelerin kolaylık ya da zorluğudur.
Okuma hızını artıran etkenler
Okuma hızınızı şu andaki hızınızdan daha ileri bir noktaya çıkartmanız mümkündür. Basit olarak, okurken dikkat edilmesi gereken temel noktalar şunlardır:

1.Dudakla okuma yapmayın: Dudakla okuma, okunan cümlenin kelime kelime okunması için okuyucuyu zorlamaktadır. Kelime kelime okuma ise, okuma hızını düşüren bir faktördür. Burada yapılması gereken şey, metni kelime grupları halinde okumak için dikkati toplamaktır.
2.İç seslendirme yapmayın: İç seslendirme, içinden okumaktır. İç seslendirmenin terk edilmesi zor bir alışkanlıktır; ancak imkânsız değildir.
3.Sözcük dağarcığınızı geliştirin: Çok okuyarak sözcük dağarcığını artırmak, bir metni okurken kelimelerin daha kolay tanınmasını sağlar. Bilinmeyen kelime ya da kavramların zihinde bir anlama kavuşması zordur. Dolayısıyla böylesi kelimeler okuma hızını düşürür.
4.Cümlenin ya da paragrafın anlamını kavrayın: Okurken bilinmeyen kelime ve kavramlara çok fazla girmeden, cümlenin anlamını çıkartmayı amaç edinin.
5.Gözlerinizin duraklama ve geriye dönüş sayısını azaltın: Okunan metnin kelime grupları halinde algılanması duraklama sayısını azaltır. Aynı şekilde kelimeleri tek tek okumak, kısa süreli belleğin bir bilgiyi hafızada tutmasını zorlaştırdığı için sık sık geri dönme ihtiyacı hissedilir.
6.Görme alanını genişletme (Tachistoscope): Görme alanı, okuyucunun bir bakışta kavrayabildiği kelime ya da sayısal karakter toplamıdır. Hızlı ve etkili okumanın temel amaçlarından biri de işte bu alanın genişletilmesidir. Gözün kelimeleri gruplar halinde algılaması halinde daha az duraklama yapılacak, bu da okumada boşa giden zamanın tekrar kazanılmasını sağlayacaktır. Zira yapılan araştırmalar, okuma sırasında kullanılan zamanın % 94’ünün, gözün durak yapması sırasında, % 6’sının ise geçişlerde (durak aralarında) olduğunu göstermiştir.
7.Bir yönlendirici (parmak ya da kalem) eşliğinde okuyun: Bir yönlendirici eşliğinde okumak, geri dönme ve yeniden okuma alışkanlıklarını azaltmaktadır. Böylece dakikada okunan kelime sayısı artmakta ve gözlerin daha rahat okuması sağlanmaktadır.
8.Zihninizin okunmayan sözcükleri tamamladığını unutmayın: Okuma hızını artıran faktörlerden biri de zihnin, okunmayan sözcükleri doldurmasıdır

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder